ASUS ROG Phone 5 Serisi, 18 GB’lık Canavar Gibi Bir RAM’e Sahip
ASUS ROG, dünyanın en gelişmiş oyun akıllı telefonlarının en yeni nesli olan ROG Phone 5 Serisinden üç yeni cihazı tanıttı.
Yaratıcıları tarafından “fütüristik bir mucize” olarak adlandırılan ROG Phone 5 Serisi, cesaret edenler içindir.
Çift 3000 mAh pil ile çalışan ROG Phone 5, 65 watt’lık bir HyperCharge adaptörüne sahiptir ve oyuncuların mümkün olan en hızlı zamanda tüm güne değer bir oyun oynamasını sağlar. Ayrıca, yeni yazılım optimizasyonları ve bir şarj üst limiti, sabit şarj ve geliştirilmiş programlı şarj dahil olmak üzere güç tasarrufu mekanizmaları ile ROG Phone 5 Serisi ile ne kadar süre oyun oynayabileceğinize şaşıracaksınız.
Ve elbette, diğer tüm amiral gemisi akıllı telefonlarda olduğu gibi, ROG Phone 5 Serisi, endüstri lideri, amiral gemisi Sony IMX686 64MP geniş açılı kamera lensi ile üçlü bir kamera sistemine sahiptir. Gerçekten dengeli stereo ses efektleri sağlayan simetrik yedi mıknatıslı çift hoparlör sistemi ile birleştiğinde, bu telefonun yapamayacağı pek bir şey yok.
Güneş Enerjisiyle Çalışan Bir Yapay Göz Geliştirildi
Bilim adamları, insan gözünün yapısına benzer özelliklere sahip yapay bir göz yaratmayı başardılar. Bilgisayardaki testleri başarıyla tamamlayan robot, güneş enerjisi ile çalışacaktır.
Bilim adamları, insan gözünün yapısını taklit eden ve güneş enerjisi ile çalışan yapay bir göz geliştirdiler. Zhiyong Fan & Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden bir ekip tarafından yapılan yeni bir çalışma, görme engelli insanlar için bir umut ışığı olabilir. Robotik bir yapıya sahip olan yapay göz, ışığa odaklanan bir lens ve gözün arkasında, ışığa duyarlı hücreler tarafından beyine gönderilen elektriksel uyarımlar üreten yarım küre şeklindeki bir retina içerir. Yapay göz, bir yetişkin gözüyle aynı boyutta ve içerisi şeffaf bir jel ile doldurulur.

Yapay retina, yoğun paketlenmiş nano tellerle dolu gözenekli alüminyum oksitten yapılmıştır. Bu teller, güneş pillerinde yaygın olarak kullanılan ışığa duyarlı perovskit adı verilen bir bileşikten yapılır. İnsan gözündeki sinir hücrelerine benzer şekilde hareket ederler ve ışıkla aktive edilerek elektrik sinyallerini iletirler. Göz alıcı bir bilgisayar programlamada özel öneme sahip E, I ve Y harflerini başarıyla tanır. Ekip, tıbbi olarak güvenli olup olmadığını görmek için cihazın bilgisayar yerine optik bir sinire bağlanabileceğini söylüyor. Takım yapay gözü optik sinire başarıyla bağlarsa, göremeyen insanların geleceğini iyileştirebilir.
Umarız bu ve benzeri çalışmalara giderek hız kazanır ve dünyada ayrımcılık kaynaklarından biri olan engellilik de ortadan kalkar.
Tanmay Bakshi, IBM’in En Genç Programcısı Olan 12 Yaşındaki Bir Dahi
Dünyanın en zeki çocuklarından biri olan Hint kökenli Tanmay Bakshi, akranlarından biraz farklı özelliklere sahip. Çünkü akranları gibi bilgisayar oyunları oynamak yerine IBM ile yapay zekâ üzerinde çalışan programcılardan biri olma konumunda.
Bakshi’nin bilgisayar programlarına olan sevgisi, 5 yaşında oyunlarla başladı. Daha sonra bilgisayar ekranında olanların nasıl gerçekleştiğini merak etmesi onu yazılıma yönlendirdi. Bakshi’nin bu ilgisini ilk keşfeden ve ona yardım eden babasıydı. İlk olarak Foxro, Bash ve Visual Basic gibi bilgisayar programla ve yazılım dillerini öğrendi.
İlk büyük başarısını 8 yaşında gerçekleştirdi. 9 yaşındayken, çocuklara çarpım tablolarını öğrenmelerine yardımcı olan TTables adlı bir iOS programı oluşturdu. 12 yaşında Bakshi, IBM Watson’daki en genç programcı oldu ve hatta yapılan bir programda önemli bir hata bile keşfetti.

Bakshi bu küçük yaşına rağmen hem yazar hem de yazılım konusunda adeta bir öğretmendir. Basit iOS uygulamaları geliştirmek için bir programlama dili olan Hello Swift’in kullanımına ait dersleri içeren bir kitap yazan Bahshi ayrıca ikinci kitabını yazmaya hazırlanıyor.
Ayrıca bir YouTube kanalı da var. Kanalda programlama, algoritmalar, bilgisayarlar, matematik, bilim ve IBM Watson ile ilgili teknolojiyi öğretmeyi hedeflemektedir. Şimdilik 250 bin aboneye sahip.
Bir röportajda Bakshi öğretmeye ilgisini dile getirdi: Bildiklerimi paylaşmayı seviyorum, teknoloji sever insanlar bilgi eksikliği sorunu yaşıyor ve bu nedenle bende onlara yardımcı olmak için bildiklerimi YouTube kanalımda ve yazdığım kitaplarda paylaşmak istiyorum.
Akranları gibi sokakta oynamak için vakti olmayan Bakshi, 2,5 yıldır evde programlama üzerine çalışıyor. Kodlama yapmadığı zamanlarda YouTube videoları çekiyor veya programlama şirketlerinin seminerlerinde konuşmacı olarak yer alıyor.
Son olarak, Bakshi’nin genç programcılar için bazı önerileri olmuştur:
“Programlama konusunda hedefleriniz olmasını istiyorsanız bu işe erken yaşta başlayın, en kolay yollarla başlayın, programları kurcalayın. Hatalarınızdan korkmanız ve pes etmeniz gerekmiyor çünkü hataları işi bıraksanız da bırakmasanız da, her zaman yaparsanız, ancak programlamada hatalar sayesinde doğruları öğrenerek daha iyi bir yer elde edersiniz.”